Karadenizliler o listeye çok kızdı
Karadenizliler, karalahana çorbasının dünya mutfağından otantik yemek tariflerinin yanı sıra yemek eleştirmenlerin incelemeleri ve yemekler hakkında araştırmaların da yer aldığı internet sitesi Taste Atlas’ta yayımlanan ‘dünyanın en kötü yemekleri’ listesinde yedinci sırada gösterilmesi üzerine yöreye özgü yemeğe sahip çıktı.
“SONUCU ASLA KABUL ETMİYORUZ”
Ordu Zuver Kaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Öğretmeni Ünal Baz, dünyanın en kötü yemekleri listesinde Karadeniz’in sevilen yemeği lahana çorbasının ilk 10’a girmesinin üzücü olduğunu söyledi.
Sonucu asla kabul etmediklerini ifade eden Baz, “Bu sıralamada yöremize özgü karalahana çorbası en kötü yemek olarak 7. sırada seçilmiş. Gastronomide en iyi yemek ya da en kötü yemek diye bir kavram yoktur. Özel yemek ya da en özel yemek vardır” dedi.
Baz, sıralamayı yapan kuruluşun okurlara dayandırarak değil, dünya çapında akademisyenler ya da gastronomi uzmanlarının değerlendirmeleri sonucunda listeyi hazırlaması gerektiğinin altını çizdi.
Ordu’da, “pancar çorbası” olarak bilinen karalahana çorbasının ana malzemesinin karalahana olduğunu belirten Baz, yemeğin mısır unu ile hazırlandığını anlattı.
Baz, karalahana çorbasının coğrafi işaretli ürün olarak tescillendiğini anımsatarak, yemeğin özellikle kış aylarında sofraların vazgeçilmezi olduğunu vurguladı.
“BURAYA GELSİNLER”
Aşçı Hasan Aktaş ise karalahana çorbasının restoranların ana menülerinde yer aldığına değinerek, “Pancar çorbasına müşteriler çok ilgi gösteriyor. Yemek öncesi önce bu çorbayı tüketiyor. Günde 250 kase çorba satışı yapıyoruz. Bu da çorbanın ne kadar sevildiğini gösteriyor” diye konuştu.
Aktaş, Karadeniz’in sevilen yemeği lahana çorbasının böyle bir listede yer almasının son derece üzücü olduğunu dile getirerek, “Gelsinler buraya, pancar çorbasını bir de bizde yesinler. Onlara bu lezzeti tattıralım” diye konuştu.
“AŞÇILARA HAKARET”
Giresun merkezde 30 yıldır lokanta işleten Mehmet Yavuz, çocuk yaşlardan beridir karalahana çorbasının kendisi için vazgeçilmez bir yemek olduğunu söyledi.
Çorbanın kötü yemekler arasına alınmasının aşçılara hakaret olduğunu dile getiren Yavuz, “Lokantamızda en çok sattığımız çeşit karalahana çorbasıdır. Karalahana çorbası hele ki mısır ekmeğinin yanında bambaşka bir ürünümüz, vazgeçilmez bir ürünümüz” dedi.
Şehir dışından gelenlerin de karalahana çorbasını beğenerek tükettiğini aktaran Yavuz, “Özellikle gurbetçiler yöresel yemekleri soruyor. Öncelikle tavsiye ettiğimiz karalahana çorbası, tattıklarında da beğendiklerini ifade edip, nasıl yapıldığını soruyor. Ben de nasıl yapıldığını yazdığım kağıdı masalara koydum” diye konuştu.
“KİM KARAR VERDİ?”
Rize’de yöresel yemekler yapan lokantanın işletmecesi Ahmet Oflu, karalahana çorbasının dünyanın en kötü yemekleri arasında yer aldığına ilişkin haberin kendilerini son derece rahatsız ettiğini söyledi.
Oflu, “Karalahana çorbasının en kötü yemek olmasına kim karar verdi?” sorusunu yönelterek, şunları kaydetti:
“Bu açıklama bize dokundu. Bu kültürel bir dokumuzdur. Yöresel kültürümüzün mihenk taşlarından birisi de yöresel yemeklerdir. Bunu nerede yedi? Yanlış yerlerde yemiş olabilir. Önüne her gelen yöresel yemek yapıyor. Biz de endişe duymaktayız. Başka yerlerde yöresel yemek yiyenler bizim buraya geldiklerin de ‘keşke daha önce burada yeseydik, burada daha güzelmiş, başka yerde yedik beğenmedik’ diye de sözler duyuyoruz.”
“KARADENİZ’İN OLMAZSA OLMAZI”
Trabzon’da ev yemeklerinin yapıldığı restoranın işletmecisi Nur Kadıoğlu Muhcu, karalahana çorbasının talep dolayısıyla her gün menüde yer aldığını söyledi.
Çorbanın lezzetini karalahanadan aldığını belirten Muhcu, “Mısır yarmalısı olan da var, kabaklı olan da var. Biz restoranda yarmalı olanı tercih ediyoruz. Restoranımızın vazgeçilmez lezzetlerimizden biri” dedi.
Muhcu, çıkan haberlerin aksine karalahana çorbasının beğeniyle tüketildiğine işaret ederek, “Yiyen herkes de lezzetinden memnun kalıyor. Çok ayrı bir lezzeti olduğunu düşünüyoruz. Bizce Karadeniz’in olmazsa olmazı” değerlendirmesinde bulundu.