Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) 36’ncı Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda konuşan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, Basmane semtinde yer alan ve ‘Basmane çukur’u olarak bilinen alanla ilgili “Aklımızda bir formül var. Bu sorunu çözen bir büyükşehir belediye başkanı olarak tarihe geçeceğim. Yüksek bir bina yapmayacağız. Mevcut haline göre bir çalışma yaptık ve ilk defa burada söylüyorum; büyükşehir başkanlığı da dahil olmak üzere kamu binalarını o alana taşıyabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
ESİAD 36’ncı Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı düzenledi. Toplantıya AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ’ın yanı sıra ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ve ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer katıldı. Toplantıda konuşan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, “İzmir’de yaşayarak tecrübe ettiğimiz sorunların çözümünü gerçekleştirmenin vakti geldi. Artık hep birlikte el ele vererek İzmir için hayallerimizi gerçeğe dönüştüreceğiz. İzmir İktisat Kongresi’yle belirlenen ‘Ekonomide tam bağımsızlık’ hedefinin konulduğu bu toprakları zenginliğin ve bereketin şehri yapmak istiyoruz. Bu süreçte özel sektörün ihtiyaçlarını biliyor ve dünyanın dört bir yanında ticaret elçileri olarak edindiğiniz tecrübeleri önemsiyoruz. Hep birlikte çalışacak, hep birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı.
‘ULAŞIMI EKONOMİK KALKINMANIN BİR ARACI OLARAK GÖRÜYORUZ’
İzmir’e önümüzdeki beş yıl içerisinde kazandıracaklarını özetleyen Dağ, “Ulaşımı, ekonomik kalkınmanın bir aracı olarak görüyoruz. Bu kapsamda şehrimize yeni bir çevre yolu, körfez geçişi ve alternatif güzergahlar, köprülü kavşaklar, yeni metro hatları kazandıracağız. İzmir’imizi bir girişimcilik merkezi haline getirmek için, İzmir Girişim Sermaye Fonu’nu kuracağız. Yeni İşim, İlk Ofisim projemizle girişimcilerimize ofis, malzeme ve muhasebe desteği sağlayacağız. İzmir’imizin her köşesinde kuracağımız iş geliştirme ofisleriyle, yatırımcılarımızın kurumsallaşma ve markalaşmalarına öncülük edeceğiz. İzmir’imizde herkes için adil ve sürdürülebilir bir istihdam ekosistemi oluşturmak amacıyla, İstihdam Ofisleri, İzmir Mesleki Eğitim Merkezleri ve İzmir İstihdam Platformu projelerimizi hayata geçireceğiz. Bilişimi, yenilenebilir enerjiyi ve sağlık turizmini, şehrimizin ekonomisini büyütecek 3 stratejik alan olarak görüyoruz. ‘Serbest Teknoloji Parkı Projesi’yle, Alsancak Limanı’nın arka alanını, İzmir’in ilk sanayi sitelerinin bulunduğu, endüstriyel mirasın zenginleştirdiği bir bölgeyi, teknoloji ve inovasyonun merkezi haline getireceğiz” açıklamalarında bulundu.
‘ÇANDARLI LİMANI VE ART ALANI SANAYİYE HİZMET İÇİN HAYATA GEÇİRECEĞİZ’
Robotik ve kodlama atölyeleri, oyun, animasyon teknolojileri, yazılım geliştirme ve girişimcilik merkezlerini kuracağını aktaran Dağ, “500 milyon TL bütçe ile kuracağımız İzmir Girişim Sermaye Fonu, denizcilikten tarım teknolojilerine, akıllı şehircilik yazılımlarına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi iş fikirlerine finansal destek sağlayacak. ‘Yeni İşim, İlk Ofisim’ programı ile girişimci ruhu olan gençlere, işlerini kurmaları için gerekli olan ilk adımlarda destek olacağız. İzmir, gelişmiş bir rüzgar enerjisi ekipmanı sanayisine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu alanda ihtisaslaşmış sanayi bölgeleri oluşturacağız. Çandarlı Limanı ve art alanı, bu sanayiye hizmet verecek şekilde hayata geçireceğiz. Turizm konusunda diğer şehirlere oranla geride olduğumuzu kabul etmemiz lazım. Ülkemize gelen sağlık turistlerini İzmir’e çekmek hedeflerimizden biri olacak. İzmir’i ve bölgemizi sadece ticaret merkezi değil kültürel ve turistik bir merkez haline getirmek istiyoruz. İzmir’in her bir sokağında, her bir meydanında yaşanan canlılık, şehrimizin ticaretine ve sosyal hayatına yeni bir soluk getirecek” dedi.
‘MENEMEN-ALİAĞA KONUT PLANLAMASI YAPILIR’
ESİAD üyelerinin sorularını da cevaplayan Dağ, “Tarım, Covid-19 ile beraber çok önemli hale geldi. Bu birazda Anayasal bir sorundan kaynaklanıyor. Orman alanların imara açılması imkansız olduğu için tarım alanları açılıyor. Tarımda mevcut arazileri daha efektif kullanma mecburiyetimiz var. Küçük Menderes ve Bakırçay üzerinde yoğunlaşması gereken yerler. Tarım alanlarında yapılan binaların çoğu imarsızdır. Küçük Menderes’te en büyük sıkıntı su. Bakırçay’da damlama sulamada yüzde 95’e vardık. Küçük Menderes’te çok baraj yaptık ama vahşi sulama yapılıyor. Konut planlaması yaparken İzmir’den Manisa Salihli’ye kadar düşünmem lazım. Şehrin nereye doğru büyüceğini biliyoruz. Karaburun’a imar noktasında asla dokundurmayacağımız bir yer. Menemen-Aliağa aksı var. Tarıma dokunmadan tepelerinde yeşil olmayan birçok alanlarda konut planlaması yapılır. Çarpık kentleşmeyi de böyle bitireceğiz. Sosyal konut ile şehrin içindeki popülasyonu azaltabilirsek kentleşme ve şehrin dönüşümünü daha rahat sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.
‘BASMANE ÇUKURU KAMU BİNALARI TAŞINABİLİR’
İzmir’in Basmane semtinde yer alan ve ‘Basmane çukur’u olarak bilinen alanla ilgili bir formül olduğunu ifade eden Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aklımızda bir formül var. Bu sorunu çözen bir büyükşehir belediye başkanı olarak tarihe geçeceğim. Yüksek bir bina yapmayacağız. Mevcut haline göre bir çalışma yaptık ve ilk defa burada söylüyorum; büyükşehir başkanlığı da dahil olmak üzere kamu binalarını o alana taşıyabileceğimizi düşünüyorum. Belediyeyi, İl Emniyet Müdürlüğünü, Merkez Bankası binasını ve SGK İl Müdürdüğü’nü o alana taşıyıp, Konak’a bir meydan kazandırırız. Bu tartışmalı alan üzerine bir yol izlemeye çalışacağız. Karşıyaka’daki opera binasını da biteceğimizi çok net söylüyorum. Opera binasını hayat geçireceğiz.”
‘BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA TALİBİM, İL MÜFTÜLÜĞÜ’NE TALİP DEĞİLİM’
Basın mensuplarının ‘Seçildiğiniz taktirde İzmir’de Ensar Vakfı ve TÜGVA gibi kurumlar yoğun olacak mı?’, ‘Sosyal tesislerde içkiyi yasaklamayı düşünüyor musunuz?’ sorularını da yanıtlayan Dağ, “Benim cevabım net. Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığına talibim, İl Müftülüğü’ne talip değilim” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kamu hizmetlerindeki devamlılık esasında yürüyen yatırımlar ve projelerle ilgili olarak tüm adaylara brif vermek istediğine yönelik açıklaması da sorulan Dağ, “Buraya gelemeyeceğini kamuoyundan öğrendim. Kendisiyle iletişim problemim yok. Böyle bir brif vermek isterse hiç çekinmeden gider ve memnuniyet duyarım. Nisandan sonra alacağım brifi en azından şimdiden almış olurum” ifadelerini kullandı.
‘İZMİR’DE ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKEN ÜÇ YATIRIMI SORDUK’
Belediyelerin görevlerinin çok olduğunu ve geniş bir yelpazede olduğunu vurgulayan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise “İmar ve kentsel dönüşümden çevre, temizlik ve katı atık hizmetlerine, altyapı, su ve kanalizasyondan, şehir trafiğine, sosyal hizmet ve yardımlardan, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesine yönelik hizmetlere kadar vatandaşların çok farklı alanlardaki ihtiyaçlarını ilgilendiriyor. Dünyamızın içinde bulunduğu dönemde hem küresel hem de yerel boyutta etkileri görülen ortak sorunlar ve krizlerle karşı karşıyayız. Bu durum, merkezi yönetimlerden belediyelere, özel sektörden vatandaşlara kadar, farklı ölçeklerde çözümler üretilmesini, tedbirler alınmasını gerekli kılıyor. Derneğimiz, 7 yıldır ESİAD üyelerinin ‘Türkiye Ekonomisine İlişkin Beklentileri’ başlıklı anket çalışması yapıyor. Şubat ayı başında sonuçlarını açıkladığımız 2024 yılı anketimizde üyelerimize, İzmir’de öncelik verilmesi gereken üç yatırımı sorduk. Üyelerimiz, ilk sırada ‘şehir içi ulaşımı’ gösterirken, ikinci ve üçüncü sırayı ‘kentsel dönüşüm projeleri’ ve ‘2. Çevreyolu’ aldı” dedi.
‘ŞEFFAF BELEDİYECİLİK KAMU VİCDANINDA ÇOK ÖNEM TAŞIYOR’
ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer de STK’lar tarafından 4,5 milyon nüfusa ulaşan İzmir’de sorunlara ilişkin çok sayıda çalışma yapıldığını belirtip, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böylesi bir birikimin İzmir’de yerel yönetim boyutunda icraat yapacak karar vericilerin emrine amade olacağını, tüm sivil toplum kuruluşları adına, ifade etmek isterim. Tüm çözüm önerileri temelde kaynak imkanlarına dayanıyor. Belediye bütçeleri, biliyoruz ki büyük projeler için yeterli olamıyor. Bu sebeple, geçmiş başkanlarımızın da yönlendiği gibi uluslararası kuruluşlardan uygun faizli ve uzun vadeli finansman temini önem taşıyor.” Sosyal belediyecilik anlayışını, akut ihtiyaç gösteren yatırımların hemen yanında tutulması gerektiğini aktaran Şükürer, “Ülkemizin kangren olmuş bir hastalığından söz etmeden geçemeyeceğim. Siyaseti meslek edinmiş ve kamu imkanlarından yararlanarak geçimini bu esas üzerinden temin etmeye çalışan her seviyedeki insanları, mümkünse belediyemizden temizlemeye çalışın. Zira, şeffaf belediyecilik kamu vicdanında çok önem taşıyor” diye konuştu.(DHA)
