Askerliğini yaparken gazi olan erler ile, şehit düşmüş erlerin yakınları da “emsal özlük haklarını” almak için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde protesto eylemi yaptı. Eşinin 1997 yılında gazi olduğunu belirten Müzeyyen Kavak, “Bu iş düzeltilirse bizim için elbette ekonomik konumlar çok iyi olacak. Çocuk okutuyoruz. Çocuklarımız var. Lisede kızım var. Bu maaşlarla hayat şartları çok zor, bu maaşla geçim çok zor. Eşlerimizin tedavileri sürmekte hepsi bu verilen maaşın içinden çıkıyor” dedi.
Er gaziler ve şehit er yakınları bugün, “Er şehit ve er gaziye emsal özlük hakları verilsin” talepleriyle Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı önünde buluştu. Rütbeli askeri personel ile erlerin gazi olmaları neticesinde aynı özlük haklarına sahip olmak istediklerini belirten er gaziler, bakanlık önünde ellerinde Türk bayrakları ve “20 yıllık bu hatayı sen çözersin reis, biz emekli değil gaziyiz” yazılı dövizler taşıdı. Gaziler bakanlık önünde, “Aynı mayınla şehit ve gazi olduk. Rütbeli askerlere şehit ve gazi dediler; er askerlere emekli” dediler yazılı pankart açtılar. Grup adına bir heyet yetkililer ile görüşmek üzere bakanlığa da gitti.
Gaziler adına basın açıklamasını okuyan Harun İpek, şunları söyledi:
“ERLERİN ALMIŞ OLDUĞU MAAŞ İSE AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALMAKTA VE ARADAKİ MAKAS HER GÜN AÇILMAKTADIR”
Bizler, inanıyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kadar hassas olduğu bir konuda doğru bilgilendirme yapıldığında, bu konuyu hassasiyetle çözecektir. Buradan hatırlatmak isteriz ki Anayasanın 10. ve 61. Maddeleri gereği; Madde 10: Harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Madde 61: Devlet Harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Kurumlarda bizleri temsil eden STK’ların talepleri özellikle er şehit aileleri ve er gazilerin sorun ve taleplerini tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Bir er ile aynı tarih ve aynı çatışmada yaralanan, askerliğini yedek subay ve yedek astsubay olarak yapan personel, yıllara sari olarak emsalini almaktadır. Erlerin almış olduğu maaş ise açlık sınırının altında kalmakta ve aradaki makas her gün açılmaktadır. Şehitlik ve gazilik unvanları, Türk halkı için kutsal kavramlardır ve bu unvanların rütbesi olamaz.
Bu sebeple önceliğimiz emsal maaş alan muvazzaflar ve erler arasındaki adaletsizliğin ve ayrımcılığın biran önce giderilerek, er şehit aileleri ve gazilerin açlık sınırından çıkarılması ve Anayasanın 61. Maddesi gereği kendilerine yaraşır bir hayat seviyesine ulaştırılmasıdır. Bizler buradan bu mağduriyetimizin, her şehit ailesi ve gazi benim öz kardeşim mesabesindedir diyen, Sayın Cumhurbaşkanımıza duyurulmasını talep ediyoruz.”
“KANUNDA TAM OLARAK TANIMLANMASINI İSTİYORUZ, BİR STATÜ İSTİYORUZ. SESİMİZİ CUMHURBAŞKANIMIZA DUYURMAK İSTİYORUZ”
Terörle mücadelede gazi olduğunu belirten Abdullah Karakoyunlu, “Burada olduğumuzdan dolayı duyduğumuz üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. 7-8 aydır mağduriyetimizle ilgili birçok girişimden bulunduk bir dönüş alamadık. Biraz önce İstiklal Marşı’na ve saygı duruşuna bizleri davet eden arkadaşımız şehitlerimiz ve gazilerimiz diye hitap etti. Bizler er gaziler, er şehit aileleri olarak şehidin ve gazinin rütbesinin olmadığını anlatmak için geldik buraya. Emsal sorunumuz, statü sorunumuz var. Er gazilerin ve er şehit ailelerinin kanunda tam olarak tanımlanmasını istiyoruz, bir statü istiyoruz. Sesimizi Cumhurbaşkanımıza duyurmak istiyoruz” dedi.
“BİR MUHATAP BULURSAK DERDİMİZİ ANLATACAK GEREKLİ YERLERE ULAŞTIRACAK BİR MERCİ ARIYORUZ”
Bingöl’de 2001 yılında mayın basması nedeniyle gazi olan, İbrahim Aktaş, “Ne istiyoruz? Hakkımızı olanı istiyoruz. Devletimiz bize ne layık görüyorsa onu istiyoruz. Eğer şu anki aldığımız maaşlar, bize bunu layık görüyorsa demek ki bunda bir yanlışlık var. Bir muhatap bekliyoruz, biz buraya boşuna toplanmadık. Herhalde soğukta donduracak değiller. Bir muhatap bulursak derdimizi anlatacak gerekli yerlere ulaştıracak bir merci arıyoruz” diye konuştu.
“DEĞİL, VÜCUT PARÇASI, PROTEZ BİR ŞEKİLDE ONU ŞEY YAPABİLİYORSUN AMA O İÇİNDEKİ BOŞLUĞU KİM DOLDURACAK”
Babasının 21 yıl önce gazi olduğunu belirten Kayra Yücel, “Benim babam sizin için canını feda edecek kadar o cesareti gösterdi…Genel olarak bir saygı beklentisi. Gazilerin hepsi ortak bir farkı yok ki…Sadece vücut parçası değil, vücut parçası, protez bir şekilde onu şey yapabiliyorsun ama o içindeki boşluğu kim dolduracak. Bir hak arayışında buradaki herkes” dedi.
Eşinin 1997’de Kuzey Irak’ta mayına basması nedeniyle gazi olduğu anlatan Müzeyyen Kavak, “Gazilerimizin arasında olan bu maaş ayrımının, sınıf ayrımının, maaş eşitsizliğinin bir an önce eşitlenmesini istiyoruz sayın Cumhurbaşkanımızdan. Gazilerimizin arasında ayrım yapılmamasını istiyoruz. Gazilerimizin isteklerini, dileklerini, taleplerini yerlerine getirmelerini rica ediyoruz sayın Cumhurbaşkanımızdan” diye konuştu.
“ÇOCUK OKUTUYORUZ. ÇOCUKLARIMIZ VAR. LİSEDE KIZIM VAR. BU MAAŞLARLA HAYAT ŞARTLARI ÇOK ZOR, BU MAAŞLA GEÇİM ÇOK ZOR”
AKP Kızılcahamam Şehit Gazi Komisyonu Başkanlığı’nı yaptığını belirten Kavak, “Biliyorum ki bilgi ulaştığı dahilinde sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuya el atacağını, acilen düzeleceğine hiç şüphem yok…Bu iş düzeltilirse bizim için elbette ekonomik konumlar çok iyi olacak. Çocuk okutuyoruz. Çocuklarımız var. Lisede kızım var. Bu maaşlarla hayat şartları çok zor, bu maaşla geçim çok zor. Eşlerimizin tedavileri sürmekte, tedavi masrafları yok hepsi bu verilen maaşın içinden çıkıyor” dedi.