Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik ettiği Irak ziyaretinde Arapça soru karşısında tercümandan yardım alması, makam aracını Audi A8’e yükseltmesi hakkında konuştu. Erbaş ayrıca avucuna edeceği duayı yazdığı iddiasına da yanıt verdi.
Irak’ta Arapça soru için tercüman kullanması
Kendisini eleştiren Hürriyet’ten Ahmet Hakan’a mesaj gönderen Erbaş, aldığı eğitimleri ve başarılarını anlatarak “Böyle bir akademisyeni Arapça bilmemekle itham etmek haksızlık değil midir?” diye tepki gösterdi. Erbaş, Irak’ta neden tercüman kullandığına ilişkin olarak da, “Diplomatik hassasiyet gereği Irak’ta yaşanan özel bir olayı bahane ederek itibar suikastına yol açan üslupla bir insana acımasız saldırılarda bulunmak haksızlık değil midir?” dedi.
TIKLAYIN – Özgeçmişinde “iyi derecede Arapça bildiği” yazan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Arapça soruya Türkçe çeviri istedi
Eski araba kullanılamaz hale gelip envanterden düşmüş, Audi A8 ihtiyaca binaen kiralanmış
Erbaş ayrıca, “Audi A8 marka bir otomobil talep etti” iddiasına da şöyle yanıt verdi:
“2010 yılında Diyanet’e tahsis edilen 2006 model arabadan sonra 2015 yılında bir araba tahsis edilmiş ve yine kıyamet kopmuştu. O günkü Diyanet İşleri Başkanımız yine nezaket ve eleştiri sınırlarını aşan acımasız saldırılara dayanamayıp arabayı Başbakanlığa iade etmişti. İnternete bakarsanız ne acımasız haberler ve saldırılar yapıldığını görürsünüz. Aradan geçen bunca yıla rağmen bize 2023 yılına kadar hiç araba tahsis edilmedi. Eski araba artık kullanılamaz hale gelip envanterden düşünce ihtiyaca binaen söz konusu araba, kiralama yöntemiyle kullanılmaya başlanıldı.”
Dua metnini avucuna yazdığı iddiası
Öte yandan Erbaş’ın sosyal medyada yayılan videosu için öne sürülen “dua metnini avucuna yazmış, oradan okuyor” iddiasının da “tamamen yalan ve iftira” olduğunu söyledi. Erbaş, “Dua etmem istendiğinde makası sol avucumun içinde kamufle etmeye çalışırken oraya doğru bakmamı sanki avucumun içinde yazı varmış da onu okuyormuşum şeklinde yorumlamak, çarpıtmak, videoya dikkatle bakınca fark edilmesine rağmen bunun üzerinden nezaket ve eleştiri sınırlarını aşan saldırılar yapmak haksızlık değil midir?” ifadelerini kullandı.