Trabzonspor’un, bu tip maçlarında bile bazı futbolcuların değişmez kurallarını da görmezden gelmeyelim!
Mesela, bordo-mavililerin yediği ilk golde sağbek oynayan Mehmet Can’ın arkasına Ahmet İlhan’a atılan topta, golün asistini yapan bu tecrübeli oyuncuya, Mehmet Can’ın sadece arkadan eskortluk etmesi! Pozisyon öncesinde duruş yerini ve kademeyi bilememesinden midir bilemem! O zaman dripling yapan rakibe yetişmek için taksi çağırmak zorunda kalırsın!
Türkiye Ziraat Kupası 4. turunda bile alınan galibiyetin itibarını artıran Trabzonspor’un 19. dakikadaki ikinci golünde, bu vuruştaki duruşuna, stopuna ve bu 90 dakikadaki sihrine ithafen, klas bir vuruşla filelere göndermesine alkışlarımızı Enis Destan’a gönderelim.
Abdullah Avcı’nın, en son Kayserispor önünde sahaya sürdüğü ilk 11’e nazaran, bugün ilk 11’in de 7 oyuncu değişikliğiyle başladı; Fountas, Enis, Bakasetas, Mehmet Can, Benkovic, Mendy ve Umut Güneş idi o isimler.
Ev sahibinde, karşısındaki rakip takımın direncini kırmak için, yapılan bindirmelerin gideceği yere ulaşmasındaki ciddiyetsizliği düşünmeyenler, kar yağmaya devam eden yola, o yolun üstünde durmaksızın kürekle kar temizliği yapmaya benzer! Asker ocağındaki gibi!
Başta Nicolas Pepe olmak üzere, 4 sakatını evde bırakan bordo-mavilileri, böylesine topa sahip olma yüzdesiyle oynatan gerçeklerde, iki takım arasında kalite farkı kadar, Ahlatcı Çorum FK’nın turu geçmeye ‘inanmama’ sendromunu da, hesaba katmamız gerekiyor.
Kırmızı şimşeklere, yani Çorumspor takımına hayat vermeye çalışan Serkan Özbalta’yı bir çırpıda harcamamak lazım tabi. Zirvedeki kupaya uzanmanın zorlu tırmanışının bilinciyle kaybedilen tur telafi edilir. Önemli olan kendi liginde takım olma yolunda kaybedilenleri kazanmaktır.
Papara Park’ta, tek maç eleminasyon sistemiyle olan karşılaşmanın başında gelen, Visca’nın ‘alda at’ dediği Fountas golü gecenin açılışıydı.
Çorum’un, Hollandalı kızıl sakal santraforu! Thomas Jacco’nun 17. dakikadaki beraberlik golü, futbolumuzun doğasındaki rehavetten olsa gerek!
Karadeniz ekibinin, galibiyete hevesli olmadığı zamanlarda dışa vuran bir yanı var ama takımda hedefe yürümek konusunda sıkıntı çeken futbolcuların, kendilerini bir an önce takım olma ruhuna yakıştırmaları gerek. İtiraz edilecek yerde toplu halde orta hakeme kart yemeden itiraz etmezsen, galibiyete olmayan inancını sergilersin.
Tek Arda’nın sakat olup kadrosunda olmadığı misafir takımın, hafta sonu önemli olan lig maçından önce yaptığı bu zorlu çift kale, onlar içinde iyi bir antrenman oldu sanırım!
İlk yarının uzatma dakikaları oynanırken, eski bir Trabzonsporlu Gökhan Karadeniz’in ağlara gönderdiği topun öncesinde Thomas Jacco’nun, kaleci Uğurcan’a faul yapması, bu golün devre arasında soyunma odasına eşit gollerle gitmemesini sağladı. İzmir Bölgesi orta hakemi Direnç Tosunoğlu, yapması gerekeni yaptı. Golü öncesindeki faul gerekçesiyle saymadı. Yan hakeminin de kaldırdığı bayrağın desteğini alarak.
Rakip, zayıf bir ekip de olsa oynadığın futboldan asla taviz vermeyeceksin. Ben buna “Samuray” ruhu diyorum. Oyunu çirkinleştirmeden saygı duyulacak bir takım ruhu yaratan Çorum FK’nın teknik direktör Serkan Özbaltayı da alkışlıyorum.
İkinci yarıda Enis Destan’ın şahane kafa vuruşu, Çorum FK’nın kalecisi Ali’den dönünce Bakasetas’ın bu dönen topu ağlara göndermesi, aslında futbolun 90 dakikalık bir yol hikayesi olduğunu hatırlattı.
Türkiye Kupası’nda 15 kez final oynamış ve kupayı 9 kez müzesine götürmüş olan Trabzonspor da, bu 3-1’lik galibiyetle 5. tura geçerken biliyorum ki; geldikleri yeri unutmayanlar, gelecekteki kupalara ışık tutmayı da unutmazlar.